top of page

Gluten mi?

Güncelleme tarihi: 11 Nis 2020


allerji ekmek
çölyak gluten buğday

Çölyak, Buğday alerjisi, Gluten hassasiyeti - birbiriyle en çok karıştırılan ama 3 ayrı, kendine has durumdan söz ediyoruz.

Eğer 'üçüde birbirinin aynı' gibi bir düşünceniz varsa aman dikkat!














Öncelikle bazı kavramların tam olarak ne olduğunu açıklamakta yarar var sanırım.


Çölyak- Çölyak bir hastalık durumudur. Üzerinde oldukça araştırmalar yapılmasına rağmen henüz tam olarak neden oluştuğu kesin belli olmamakla birlikte tabii ki sebeplerine dair ip uçları oluşmuş durumda.

Alman Çölyak Derneği(DZG)'nin tespitine göre, genetik faktörlerin(%15) dışında zayıf bir immun sistemi, geçirilen bazı enfeksiyonlar, beslenme şekli, çevresel faktörler Çölyak oluşumunda rol oynayabiliyor. Bir otoimmun hastalığı olup ömür boyu devam ediyor.

Mide-bağırsak bölgesinde sıkıntılarla kendini gösteriyor, mesela kusma, hazımsızlık, ishal, kabızlık, karın ağrısı, iştahsızlık, şişkin bir karın, dişlerde çürüme veya leke, ciltte kuruluk, migren gibi. Tabii tüm bunların sebep olduğu daha başka sonuçlar arasında çocuklarda gelişim geriliği, kişide kilo kaybı, anemi ,protein eksikliği, vitamin mineral eksikliği, yorgunluk hissi, sinirlilik hali, doğurganlığın azalması, düşük riski sayılabiliyor.

Peki ama bu durumun ortaya çıkmasına sebep ne derseniz evet doğru, cevap glutene karşı reaksiyon.

Gluten bu durumların ortaya çıkmasına sebep oluyor. Gluten içeren besinler yendiğinde bunu düşman sayan vücut bolca antikor üretiyor, fakat gene de olmuyor. Ortadan kaldıramadığı bu maddeye karşı bir savunma mekanizması olarak iltihap oluşuyor. Bu iltihaplı durum zaman içersinde ince bağırsak mukozasını ve villileri hasara uğratıp kişiyi de hasta ediyor. Küçük bir miktar bile hastalanmaya yetiyor.

Bu hastalığın kesin teşhisi çok önemli. Bu da kan testi ve bağırsakda yapılan bazı testlerin sonucuyla açığa kavuşuyor. Yani kendi kendinize koyabileceğiniz bir teşhis durumu değil!

Üzerinde çalışılan bir immun terapi var ama henüz tam sonuçlanmamış. Şimdilik tek terapi şekli glutensiz beslenme. Gluten içeren besinlerden uzak duran vücut, kendini 1-2 ay içersinde yeniliyor, iltahap azalıyor veya yok oluyor. Düzelen bağırsak mukozası kan değerlerinin de normale dönmesini sağlıyor.

Glutensiz neler yenilebilir derseniz, pirinç, mısır, darı, amarant, karabuğday, üzümçekirdeği unu, fındık fıstıktan olan unlar, keçiboynuzu unu, kinoa, tapioka, soya, kestane, patates, baklagiller, süt ve işlenmemiş süt ürünleri, et ve çeşitleri, yumurta, sebze, meyva. Özellikle her türlü hazır ürünler oldukça riskli bir grup oluşturuyor ve yenmemesi gerekiyor.


Buğday(gluten)alerjisi- Tamamen alerjik bir durum. Buğdayın tarlada oluşurken etrafa saçtığı polenler ya da buğday içeriğindeki protein miktarı önemli rol oynuyor. Kişide nefes darlığı, ciltte lekeler, ağızda yanma, batma hissi, göz kaşınması, burun akıntısı yani alerjik bir reaksiyon olarak ne varsa o şekilde kendini gösteriyor. Tip1 Alerji. Ama tabii ki sindirim sonrası rahatsızlık da verebiliyor. Tanısında kan testi veya cilde uygulanan alerji testiyle kesinleşebiliyor. Her alerjik durumda olduğu gibi buğdaydan, undan, nişastadan ve ürünlerinden uzak durulması yeterli. Daha çok fırıncı hastalığı olarak da biliniyor.


Gluten Hassasiyeti(intolerans)- Bu grup kişiler için aslında şu tabir kullanılıyor 'çölyak değil-alerjik değil' olanlar. Yani gluteni tolere edemeyen, hassas yapıda kişiler. Yapılan araştırmalar sadece glutene bağlı olmayan bir durumun da olabileceğini tespit etmiş. Amylase-Trypsin-İnhibitör (ATIs) adlı bir molekülün de sebep olduğu bulunmuş. ayrıca stress ve çevresel faktörler de rol oynamaktaymış. Durum sadece gluten veya emilimi ile sınırlı değil sanırım. Gaz, ağrı yapabiliyor ama iltihaplı bir durum değil deniyor. Çölyak ile aynı sıkıntıları gösterebiliyor. Başağrısı, reflü, kas ağrısı, mide de yanma, bulantı, kusma,ishal, hazımsızlık v.s. Tabii ki kan testi doğru sonuca ulaşmamızı sağlıyor.

Bilmiyorum FODMAP adını hiç duydunuz mu? Gluten hassasiyetinin oluşmasında ana sebeplerden. Bağırsak bakterileri yiyecekleri fermante ederek metebolize eder ve besinlerin sindirilmesi, enerjiye çevrilmesini sağlar. Ekşi maya bakterileri de aynı sistemle çalışır. Ama bazen yediklerimizi küçük moleküllere bölerek emilimini sağlamak bu bakteriler için oldukça zordur. İşte buna fodmap demişler. Tahıllar, baklagiller, soğan, şekeri yüksek meyvalar, süt ve süt ürünleri, bal, mısır şurubu, endüstri ürünü yiyecekler, hızlı hazırlanmış gıdalar, yeterince fermante olmamış yiyecekler( örneğin bazı ekmek ve bazı peynir çeşitleri) bu duruma sebep olabilecek yapıda olabiliyor. Çölyak gibi ömür boyu sürecek bir durum olmasada ilk etapta tabii ki beslenmede gerekli önlemlerin alınması gerekiyor.


Tüm bu bilgiler doğal olarak insanda glutene karşı, ekmeğe, buğday ve ürünlerine karşı negatif bir durum geliştirmiş. Hatta öyle ki glutensiz yemek= sağlık olmuş. Sırf bizim ülkemizde değil Amerika' da, Avrupa'da moda haline dönüşen bu düşünce kaliteli yaşamın da göstergesi halini almış. Hiç bu tip sorunları olamayan insanlar bile ne olur ne olmaz diyerek çocuklarının ve kendilerinin beslenmesini de buna göre düzenler olmuş.


Haliyle akla bir soru geliyor tabii ki 'acaba hasta olmasam da glutensiz beslenmek daha mı faydalı yoksa zararlı bile olabilir mi?'


Birkaç örnek vermek yerinde olabilir.

Harvard Tıp Okulundan Dr. Chan ve Dr. Lebwohl, Kolombiya Üniversitesi, Çölyak merkezinde 1986-2010 yılları arasında hastalarıyla yaptığı çalışmalar sonucunda glutensiz beslenmenin özellikle kalp sağlığı açısından özel bir pozitif etkisi olmadığını tespit etmiş. Alman alerji doktoru Dr. Raithe aksine tambuğdaylı beslenmemek, B vitaminini azlığının kalp sağlığı açısından olumsuz etkileri olabileceğini belirlemiş. Çocukların et ve az da olsa karbonhidrat içerikli beslenmesinin bağırsak florasına olumlu etkileri olacağını aksi takdirde bir takım hastalıkların olabileceğini söylemiş. Alman Alerji ve Klinik İmmun Derneğinden(DGAKI) Prof. Dr. Kleine-Tebbe yaptığı çalışmasında kendi kendine teşhis koymanın bu tip hastalıkların klinik olarak teşhis edilmesini geciktirdiğini, herhangi bir teşhis almadan glutensiz beslenmenin kişilerde yeme bozuklukları, bağırsak hastalıkları, metabolizmada bir bir takım bozulmalar yapabileceğini, yenilen hazır glutensiz gıdaların metal zehirlenmelerine yol açabileceğini çalışmalarında belirtmiş.


Glutensiz gıda sektörü ise son zamanlarda hangi hızda büyümüş tahmin edersiniz. Yani bu durumu pompalamak, gereksiz yere, kimlere ne çıkarlar sağlamış bu da ayrı bir konu.


Kaş yapayım derken göz çıkarmak bu olsa gerek!




Kaynaklar:

Comments


bottom of page