Bilgisayar Ekmeği
- 19 Eyl 2020
- 3 dakikada okunur
Güncelleme tarihi: 12 Nis 2021

Homodeus'u okuyanlarınız bilirler, yapay zeka çok marifetlidir. İşlerimizi kolaylaştırsın, hayatımızı zenginleştirsin diye pek çok verileri bizim için geliştirir, birleştirir artık ne isterseniz onu yapar. Hatta şu an hayatta olmayan Mozart, Bach ve Beethoven'a aitmiş gibi yeni klasik eserler bile üretir.
Bu ekmek de işte bu fikirle yola çıkılarak oluştuturulmuş, bana göre çok enteresan, bir tarif. Sizlerle de paylaşmak istedim.
İsveç'de bir yerleşim yeri ile aynı ismi taşıyan, gene İsveç'in meşhur bir markası olan bir kuruluş (ki benim kendileriyle hiç bir bağlantım yoktur, reklam gibi anlaşılmasın lütfen!) bu fikrin öncülüğünü yapmış.
197 Ülkenin tipik ekmek tariflerini bulmak üzere kültürleri, yazılı kaynakları, blogları araştırılmış. 38 Ülke bu veriler için uygun bulunmuş, malum her ülkede yeterince kaynak bulması zor. 12.608 Veri üzerinde durulmuş. Kullanılan malzemeler, yapım süresi, gerekli sıcaklık, biçim hepsi incelenmiş. Sonuçta yapay zeka tüm bu verilerden ortaya matematiksel bir model çıkartmayı başarmış.
Sebastien Boudet (linkdeki videoda göreceksiniz) tarifi biraz daha güzelleştirerek son halini vermiş. Örneğin kabartıcı olarak herkesin ulaşabileceği mayayı seçmiş. Orjinal tarifde maya Bio maya yani organik maya olarak geçiyor. Evet yurt dışında yaşayanlar bilir, organik maya da marketlerde kolayca bulunabilen bir mayadır. Diğer mayadan farkı içinde bazı koruyucu maddelerin olmamasıdır. Endüstriyel mayadan biraz daha pahalı, kabartma gücü diğer mayaya oranla biraz daha azdır. Ya daha fazla zaman ya da 1-2 gr daha fazla kullanmanız gerekebilir. Raf ömrü daha kısadır. Ülkemizde de bir an önce üretilmesi dileği ile...
Tüm bu çalışmalardan sonra bu ekmeğe Dünya'nın Ekmeği adını vermişler. Genel olarak en çok kullanılan un çeşitleri seçilmiş.
Tarifin orjinalini ve anlatımlı yapım şekli yine linkde mevcut. Birebir malzemelere ve yapımına bağlı kaldığımı söyleyemem. Ama sonuçtan çok memnunum :))
Malzemeler
100 gr Tam Çavdar unu
100 gr sıcak Su
250 gr beyaz Buğday Unu (% 14,5 protein )
150 gr Dinkel unu
50 gr Mısır unu
10 gr Keten tohumu
10 gr organik Şeker
20 gr Tereyağ
10 gr deniz Tuzu
2 gr Yaş maya ( ben normal yaş maya kullandım- organik değil!)
320 gr + 20 gr Su
Unlarımın hepsi organik. Kabardı-kabarmadı, delikli oldu-olmadı v.s. gibi dertleri bir tarafa atarak, sadece ekmek yapmaya odaklanıyorum.
Tarifin orjinalinde Beyaz Buğday unu için İlkbahar buğdayı veya Yaz buğdayı ifadeleri var. Burada kasdedilen unun sertlik ve gluten miktarı tabii ki. İlk baharda ekilen buğday yaz sonu hasat edilir. Yazın gelişen buğdaylar genelde sert olurlar ve protein miktarları yüksektir. Bu şekilleriyle de ekmek yapımına son derece uygundurlar.
Su kullanımında orjinal tarif 400gr diyor. Ben bunu oldukça fazla buldum ve kendime göre ayarladım. Öncelikle 320 gr su ile hamuru yaptım. Tereyağını 45 dakika sonra ekliyoruz. İşte bu esnada 20 gr su daha ekledim, daha da fazlasını bana göre kaldırmazdı.
Keten tohumu ve şeker miktarlarını azalttım. Bir de orjinalinde 50 gr Zeytinyağı var, hamuru ve kalıbı yağlamak için. Bunun da çok fazla olduğu kanısındayım. Yettiğince kullandım.
Yine tarifde Çavdarı bütün halinde, tane olarak, kullanmışlar ve ona göre ıslatmışlar, bir nevi sıfır hamurlarından sıcak ıslanan yani. Benim çavdar tanelerim yoktu,onun yerine, işin mantığını bozmadan, tam çavdar unu ile başka bir sıcak ıslanan hazırladım.
Her zaman ki gibi öncelikle malzemelerimi hazırladım. Beyaz kasede gördüğünüz o çamur gibi karışım tam çavdar unu ile suyun marifeti. Hamura ayrıca nem, ömür ve aroma katacak bir karışım. Çavdar unu ve sıcak suyu yaklaşık 1-2 saat öncesinden hazırlayıp bir kenara koydum. Daha sonra tüm malzemeyi, tereyağı ve zeytinyağı hariç, 320 gr oda sıcaklığındaki su ile güzelce yoğurup elastik bir hamur elde ettim. Hamur 45 dakika bu şekilde bekledi. Sonra da kalan tereyağını ve 20 gr kadar daha suyu ekleyerek hamura son şeklini verdim.
Zeytinyağı ile yağladığım kapta hamuru 2 saat kadar beklettim. 1 kez katladım.
Artık buzdolabı zamanı geldi. Hamur en az 12 saat buzdolabında veya soğuk bir yerde beklemeli.
Ben 12 saat aralığına sadık kalamadım. Buzdolabında yaklaşık 19 saat bekledi.
Bekleme süresinde hamur oldukça güzel kabarmıştı. Hafif unladığım tezgaha hamuru çok da zedelemeden, ezip büzmeden aldım. Altının ve üzerinin bol unlanması önemli. Ortası olduğuna karar verdiğim yerden hamuru ikiye ayırdım. Hamur soğuk olduğu için çalışılması son derece kolay. Oda sıcaklığına gelmesini beklemeyin!
Kestiğim parçaları yine hafif unladığım bir kağıda ters çevirerek koydum. Yuvarlak formu alması için köşelerden içeri doğru hafif kıvırdım. Parmak uçlarımla üzerine bastırarak, pide yapar gibi, yuvarlak ve basık bir form vermeye çalıştım.
Tarifde ekmeğin pide gibi olması isteniyor. Ayrıca dolaba ilk formu verildikten sonra streçe sarlarak konması tavsiye ediliyor. Ben bu yolu kullanmadım.
Hamurlar yaklaşık 1 saat kadar oda sıcaklığında hem ısındı hem de son mayalanmasını yaptı. Fırına girmeden önce üzerlerine çizik attım. Ekmekleri tek tek fırınladım.
Önceden ısınmış 250 derece fırında buharla piştiler. İlk 10 dakika sonra ısıyı 230 dereceye indirdim ve 20 dakika daha pişirdim.
Harika bir koku, harika bir doku, harika bir lezzet.
Keşke tüm dünya, bu ekmekdeki gibi, tüm farklılıklarıyla o muazzam harmonisini yakalasa da lezzetine doyum olmayan bir yer olsa!
Tarifin orjinaline buradan ulaşabilirsiniz:
Comments